Özü Sözü Bir,Dürüstlüğü Kendine İlke Edinmiş,Dil,Din,Irk,Mezhep,Cinsiyet Ayrımı Yapmaksızın,İnsana İnsan Olduğu İçin Değer Veren Tüm Canlara Selam Olsun..HOŞGELDİNİZ..EROL BABA

Neden Kaçmış? (24 OCAK 2010)

Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp basmış gaza.
Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara.

Polis arabasından inmiş. Bezgin, kızgın ve de küskün bir sesle:

- "Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!"

Kısa bir ara ve Sürücü:

- "Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce, kaçtığı polis, onu bana geri getiriyor sandım…"

FIKRA
Genç adam eczaneye girmiş.
-Abi bana bir viagra verimisin demiş.
Eczacı vermiş viagrayı.
Genç adam sormuş: Kaç para?
Eczacı: 10 tl.
Genç adam 100 tl vermiş .
Eczacı: Bozuk yokmu demiş
Genç adam: Yok.
Eczacı: Karşıdaki çerezciden bozdur gel.
Genç adam: Abi çerezci beni tanımaz ki.
Eczacı: Ben burdan işaret ederim bozar paranı demiş.
Gençadam karşıdaki çerezciye gitmiş.
-Abi eczacı beni gönderdi ,100 tl yi bozacakmışsın, birde 500 tl para vercekmişsin demiş.
Çerezci başını kaldırıp eczacıya bakmış, karşıdan eczacı başını sallayarak onay vermiş
Genç adam gelmiş eczacıya 10 tl yi vermiş, viagrayı alıp gitmiş
Akşam üzeri çerezci gelmiş eczacıya:
-500 tl yi alayım demiş
Eczacı şaşırmış:
-Ne 500 tl si demiş
-Çocuğu gönderdin hem 100 tl bozdurdun, hemde 500 tl istedin ya demiş.
Hatta sana baktım onayladın karşıdan.
İşte o an anlamış eczacı başın geleni,vermiş cerezciye 500 tl ya tabii.
Ertesi gün yaşlı bir amca girmiş ezcaneye.
Eczacıya: Oğlum ben viagra alacam ama etkileri nasıldır bilgi veririmisin demiş.
Eczacı: Amca şu kadarını söyliyeyeyim dün birisine viagra verdim
daha adam kutusunu bile açmadan hem çerezciyi hem de beni s...ti

TAM TAM (20 EKIM 2009)

Afrika gezisinde bir turist devamlı tamtam çalan yamyamın yanına giderek sordu:
- Niçin durmadan çalıyorsunuz?
Yamyam cevap verdi:
- Suyumuz hiç yokta...
Turist başını salladı:
- Anladım...Tanrı'dan yağmur yağdırmasını istiyorsunuz...
Yamyam:
- Yok canım, muslukçuyu çağırıyorum

GÖZLERINIZI TEST EDIN !

ARKADAKi KIZIN POPOSUNU GÖRDÜNÜZ MÜ?

GÖRDÜNÜZ?

SÜPER.





ÜZGÜNÜM AMA O SADECE

FOTOGRAF ÇEKEN KIZIN OMUZU ..... ;).

KARININ ADI NEYDI(16 EKIM 2009)

Temel'in komutanı Temel'le Dursun'a paraşüt açmayı öğretiyordu komutan; çocuklar eğer birinci pimi çekerseniz açılır, o olmaz ise ikinci pimi çekin, o da olmazsa üçüncü pimi çekin , o da olmazsa mevlüd ana'ya dua edin demiş. Temel'le Dursun atlamaya hazırlanıyorlardı. Dursun atlamış ve ikinci pimde paraşütü açmayı başarmış. Sıra Temel'e gelmiş, Temel atlamış, birinci pimi çekmiş olmamış, ikinci pimi çekmiş olmamış, üçüncü pimi çekince yine olmamış. Temel askerlerin yanından fişek gibi geçerken ya karının adı neydi!!!

DEGMEZ (16 EKIM 2009)

2 tavuk markette geziyorlarmış. yumurta reyonuna gelmişler. biraz yürüdükten sonra 40.000 liralık yumurtaların yanına geldiklerinde tavuklardan biri atılmış: bak bunları ben yaptım demiş. biraz daha yürüdükten sonra daha küçük ve30.000 liralık yumurtaların yanına gelmişler. bu sefer diğeri atılmış bak bunlarıda ben yaptım. seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 lira için kıçını yırtmaya değmez dedi.

Bu RAKI… Yani Yukaridakiler RAKI (15 Ekim 2009)
Bunu içersen; fabrikası kazanır, dağıtımcısı kazanır, bayileri kazanır,
bakkaldan alırsın bakkal kazanır…
Manav ve peynirciler kazanır,
mezeciler kazanır,
balıkçılar kazanır,
anason üreticisi çiftçiler kazanır,
şişe üreticisi kazanır,
nakliyeci kazanır,
taksiciler kazanır…
Meyhanede içersin meyhaneci kazanır, aşçı kazanır, garson ve komi kazanır…
İçtikten sonra kaza yaparsın; kaportacı kazanır, tamirci kazanır, hastaneler kazanır, doktorlar kazanır…
Allah gecinden versin amma ölürsen; mezarcılar da tabutçular da imamlar da, çiçekçiler de, lokmacılar da kazanır…
Velhasıl tüm Türkiye kazanır...
Bir tek sen kaybedersin. Krizin etkisi yok olur gider :)
İÇİN... Ekonomiye can verin…
Türkiye için bir duble de siz İÇİN… :-)

Astronot Temel
Temel emri altındaki astronotları yanına çağırıp, ertesi gün çıkacakları Mars yolculuğu hakkında son talimatları verir ve bu zor yolculuğun öncesinde uyumak üzere evlerine gitmelerini söyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. Dursun tam uyumak üzereyken telefon gelir. Arayan Temel'dir. "Alo, Dursun. Ben Temel. Uyudun mi?" - "Henuz deyil." - "Pen çok heyecanliyum. Uyku tutmadi. Sağa da uyarsa, penumle pirlikte içmeye ne dersun? Uzun sure içki içemiyeceğuz..." - "Ok. " Bir saat sonra Temel ve Dursun buluşurlar, bir bara girip içki söylerler. Barmen tam içkiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar. - "Hey men. Sizi tanıdım. Yarın Mars'a gidecek astronotlarsı nız. Size içki verdiğim ortay çıkarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayın." Temel ve Dursun barmenle tartışmalarına rağmen o barda içki içemezler. Başka barlarda şanslarını denerler; ama TV proğramlarını sürekli izleyen barmenler onları her seferinde tanırlar ve içki vermeyi reddederler. Marketler de kapalıdır.Tam eve dönmeye karar verdiklerinde Dursun'un aklına bir fikir gelir. - "Yahu Temel, pizum uzay roketine koyduklari yakitin kokusuni hatirlayi misun. . Ayni viski gibiydi. Istiysen ondan icelum." Birlikte uzay üssüne girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakıt tankının yanına gelirler. Kimse şüphelenmez. Temel ve Dursun yakıt tankından aldıklari yakıttan birer ikişer kadeh içerler; sonra da evlerine giderler. Dursun tam uyumak üzereyken telefon çalar. Arayan yine Temel' dir. - "Alo Dursun. Yine pen. Rahatsiz ettum ama kusura pakma. Sağa pi şey sormak istiyrum Karnin ağriyi mi?" - "Heee... Hem de çok." - "Peçi. O zaman sakin osurayum teme. Seni TOKYO'dan arayrum."

Fatih Urek, Kusum Aydin, Aldo ve Dr.Bilal

Fatih Urek, Kusum Aydin, Aldo ve Dr.Bilal  Tanri onlari cehenneme atmis. Azrail'le basbasa kalmislar. Azrail: -"SU KASEYE SICIN!" demis. Hepsi bunu kabul etmis ve dedigini yapmislar. Daha sonra Azrail: -"SU KASEYE DE SICIN!" demis. Tekrar hepsi bu istegi de yapmislar. Azrail tekrar: -"GIDIN;SU KASEYE DE SICIN!" demis. Azrail 'in suratına sinirli bir ifadeyle bakıp, ıkına sıkıla o kaseye de sıçmışlar. Azrail tekrar: -"GIDIN; SU KASEYE DE TEKRAR SICIN" demiş. Fatih Yürek kızarak: -"AAA! AMA BU KADAR DA OLMAZ Ki!!!" demiş. Bunun üzerine Azrail: -"SUSS!! O GOTUN NE İSE YARADIGINI OGRENENE KADAR SICACAKSINIZ!!!"

Allah şimdi ne yapıyor?

Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı: - "Baba" dedi, "bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?" Bektaşi yanıt verdi: - Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum. - Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor? Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş: - Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim. - Neden? - Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan! Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam: - "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapiyor?" Bektaşi: - "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor". Ve çalakamçı uzaklaşmış.

5 DAKİKA  (11 Haziran 2008) İki sarhoş mezarlığın duvarına yaslanmış içiyorlarmış, birden karşıdan bir cenaze görünmüş. Sarhoşlardan biri merak edip, gidip sormuş: -"Nesi vardı? Neden öldü?" -"Bu adam hep içerdi, hep sarhoş gezerdi, ayyaşın biriydi!" cevabı üzerine, arkadaşının yanına gidip, -"O da bizim gibi çok içiyormuş" der. Korkan iki arkadaş içmeye ara verirler. Biraz sonra başka bir cenaze görünür köşeden, yine aynı sarhoş merak edip koşar cenazenin yanına ve sorar: -"Neden öldü?" -"Takdir-i ilahi, hiç içki içmez- sigara bilmez bir adamdı!" der beriki.. Sarhoş, koşa koşa arkadaşının yanına gelir: -"İçelim anasını satayım! İçenle içmeyenin arasında 5 dakika fark var!"

İndin Sandım 

 Dadaşlardan biri ucağa binmiş nekadar istediysede cam kenarı koltuk bulamamış. Hemen yanında cam kenarında oturan yolcu tuvalete kalkmış. Bizim hemşoda aceleyle adamın yerine oturmuş. Adam döndüğünde karşısında görünce birden - Vallah gardaş bohunu yiyem ben seni indin sandım demiş...

YALAN

 Padişahın biri: - "Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!" demiş. Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana; 1.Yalancı: - "Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü." Padişah: - "Bunun neresi yalan?.." - "Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!.." 2.Yalancı: - "Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!.." Padişah: - "Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!.." 3.Yalancı: - "Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!" Padişah: - "Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir." Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.Ama bir gün bir Kayserili gelmiş; - "Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!.."

Politikacılar

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS' ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".

İnşallah benim hatun!

Bir gece hoca karısı ile konuşurken şöyle demiş: -Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.Karısı çıkışmış: -Efendi inşallah de! Hoca hiddetlenmiş: -Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu! Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış, biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Hocaya: -Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir? Hoca da ilgisiz bir tavırla cevap vermiş: -Bilmem.Sipahi yoluna devam etmek isteyen Hocayı bırakmamış ve kamçıyla birkaç defa şiddetle vurduktan sonra bağırmış: -Seni gidi hain herif seni! Bilmezsin ha! Çabuk düş önüme! Sen beni ta o köye kadar götüreceksin!.Hoca bu emri yerine getirmezse başına neler geleceğini düşünerek sipahinin önüne düşmüş ve hayli uzakta bulunan köye kadar götürmüş. Fakat vakitte bir hayli geç olduğu için artık ormana gidememiş, doğruca evine gelmiş. Kapıyı çalınca karısı içerden seslenmiş: -Kim o ? Hoca da suçlu suçlu karşılık vermiş: -İnşallah benim hatun, aç kapıyı!

Kendisi hazırlardı

Bir Amerikali, bir Italyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir insaatta calisiyormus. Hergun yemek torbalarini aciyorlar; Amerikalininkinden Hamburger, Italyalininkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi cikiyormus. Bir gun, iki gun derken bunlar dayanamamis,yarin da ayni yemekler cikarsa hep birlikte intihar edelim diyerek,karar almislar.Ertesi gun torbalarini acmislar ki ne görsunler; gene ayni yemekler.Hep birlikte intihar etmisler.Bunlarin hanimlari cenaze toreninde bir araya gelmis.Amerikalının esi; -"Söyleseydi yemegi degistirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu" diyerek agliyormus. İtalyalinin esi de; -"Bu kadar basit bir konu icin intihar mi edilir. Söylese degistirirdim" diyerek agliyormus. Temelin karisi ise; -"Aaaah, aaahhh, hergun yemegini kendi hazirlardı..." diyerek agliyormus.

Tünel ihalesi 

Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması: - Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler. Amerikan firması: - Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, der. Japon firması ise: - Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum fark 20 cm olocak, diye belirtir. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel: - Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur der.

Dadaşla meleğin pazarlığı

  Erzurumlunun biri büyük bir çukura düşer başlar bağırmaya - çimse yokmu çimse yokmu beni kurtaracak çimse yokmu? İmdada bir melek yetişir ve derki seni üç şartla oradan çıkarırım - bir içkiyi iki kumarı üç karı kız ayağını bırakacan Bizim erzurumlu düşünür tekrar başlar bağırmaya - Başka çimse yokmu, başka çimse yokmu?

Müslüman Erzurumlu Erzurum'da ermenilerin olduğu dönemde, kurban bayramı. Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören ermeninin biri arkadaşına; - Ben de kurban kesmek istiyorum, der. - Olur mu saçmalama. Sen müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı. Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına gelir. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine ermeninin arkadaşı yanına gelip; - Ya bu kadar işkence çekeceğine git şu karşıdaki müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin, der. Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer. - Bir müslüman arıyorum, der. Kahve halkından biri korkudan "Ca..ca..camiye gittiler, burada müslüman yok" der. Adam camiye gelir ve içeri girip, " Müslümanlar buradaymış, öyle mi?" der. Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir; "Burada tek müslüman sensin heralde". Hoca kanlı bıçağa bakar ve "Çim? Ben?... Bene müslüman diyenin celmişini ceşmişini...."

Kadeş Savaşı

Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: -Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı? Çocuk hemen yanıtlamış: -Hocam vallahi billahi ben yapmadım. Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: -Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım... -Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış... Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize... Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: -Oğlum Ckim yaptı? Çocuk hemen yanıtlamış: -Hocam vallahi billahi ben yapmadım. Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: -Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım... -Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış... Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...

Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? 
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider: -"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?" -"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?" -"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz. (Hocanın keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.) Ve öğrenci sorar: -"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup, yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?" Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar. Öğrenci hemen cevap verir: -"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirkeniyi not verip mezun ediyorsunuz. Bu da ne mantıklı, ne de yasal."

Laiklik Üzerine (17 KASIM 2007)

Basbakan sac tirasi olmak icin berbere gitmis.Berber sormus:'Basbakanim laiklik hakkinda ne dusunuyorsunuz? 'Basbakan duymazdan gelmis.Berber bes dakika sonra tekrar sormus:'Laiklik hakkinda ne dusunuyorsunuz? 'Basbakan sinirlenmis ve 'Sana ne ulan laiklikten?Artistlik yapma, isine bak' diye azarlamis adamcagizi.. .O da gulerek karsilik vermis:'Öyle demeyin Basbakanim.. . Laiklik sözünü duyunca saclariniz diken diken oluyor da daha kolay kesiyorum.

SEHMUS

Diyarbakır'da Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde, hoca sorar, "Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der, "Babam dövmiştir". Hoca sorar, "Niye oğlum", "Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni döviy." Bunun üzerine hoca, bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der. Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanına ; "Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki "Bubam yapmıştır." "Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır. "Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim. Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... hoca derki; oðlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık. " Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam, dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya başlayınca; ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem !!!! ""



IPIN UCU BIR PUSTA GECTI(07 Mayis 2006)

Köyün birinde bir camii hocasi varmis.Hoca Efendi her cuma vaazinda belirli hatalar yapar dururmus.Hocanin oglu babasina bir öneride bulunmus.Bundan böyle senin cinsel organina bir ip baglayalim sayet hata yaparsan ben ipi bir kez cekerim sende hemen hatani düzeltirsin demis.Hocanin kafasina yatmis bu cözüm sekli ve de uygulamaya hemen gecmisler.Cemaattan birisi durumun farkinda olmus ve de bir Cuma, Hocanin oglu gelmeden en ön safta yerini almis ve de ipin ucunu eline alip Hocanin her cümlesinden sonra ipin ucunu cekmeye baslamis.Hoca hiddetle bagirmis ve de cemaat vaazimi burda sonlandiriyorum cünkü ipin ucu bir pustun eline gecti demis.

Memleketimizde de ipin ucu bir kisim pustlarin elinde lakin vatandas Hoca gibi duruma müdahele edemiyor.Bilmem daha ne kadar dayaniriz ipin ucunun acimasizca cekilmesine.

Erol BABA